17 Mart 2008 Milliyet

Ezgiler eşliğinde İstanbul İstanbul'un balıkçıları, kedieri, kuşları, Boğaz'ı, hatta notaları bu sergide... Funda Tarakçıoğlu'nun Deyim Sanat Galerisi'nde süren "Şarkılar Seni Söyler" adlı resim sergisi, İstanbul'u ezgiler eşliğinde izleyiciye anlatıyor. Ezgiler diyoruz, çünkü Tarakçıoğlu bu sergi için yaptığı her tabloda Türk sanat müziğinden esinlendiğini belirtiyor. Ve hatta kimi notalardan parçalan resminin içine de yerleştiriyor. Tarakçıoğlu'nun 23. kişisel sergisi olan "Şarkılar Seni Söyler"de, diğer sergilerinde olduğu gibi mistik bir hava ve geçmişe duyulan özlem hissediliyor. Sanatçı, istanbul'a özgü kareleri nostalji dolu resimlerine taşıyor. Tarakçıoğlu, resimlerinin çıkış noktasını şöyle anlatıyor: "Genel olarak bir İstanbul hikayesi anlatıyorum bu sergimde. Aslında önce İstanbul olarak başlamamıştım çalışmaya. Sevdiğim şarkılara uygun resimler yaparken birden İstanbul şarkılarına atladığımı fark ettim. Zaten bana çok uygundu o şarkılar da. Çünkü ben de hep aşk, kadın, sevgi üzerine çalışıyorum. Hem o şarkıların bana hissettirdiklerini hem de İstanbul'un sembollerini bir araya getirdim resimlerimde." 1982 yılında Düsseldorf Başkonsolosluğu'ndaki görevinden ayrılıp Türkiye'ye dönen ve Boğaziçi Üniversitesi'ndeki sanat atölyelerinde heykel ve seramik dersleri alan, 1997'de ise kendi atölyesini kuran sanatçı, tarihi ve geçmişi çok sevdiğini söylüyor: Kadınlara hitap eden konular "Bilmediğim dönemlere ait konular çok ilgimi çekiyor. Duyduğum, merak belki. Dolayısıyla bunu resmime de taşıyonım. Genelde kadınlara hitap edecek duygusal konuları resmetmeyi, güzellikleri tekrar yansıtmayı seviyorum.Zaten hayatta varolan sert şeyleri resimlerimde tekrarlamak hoşuma gitmiyor." Tarakçıoğlu, tuval üzerine yağlıboya ve akrilik kullandığı resimlerinde özel bir baskı tekniği uyguluyor. Bu sayede de tablolarındaki kimi objeler öne çıkıyor; tablolan dokulu bir görünüme kavuşuyor. Sanatçı, kimi notaları da bu teknikle resmine taşıdığını vurguluyor: "Doku çok var benim tablolarımda. Yani düz yüzeylerden çok, ele gelebilen, tutulabilen, doku­lu çalışmalan seviyorum. Bunun için de resimle­rimin bazılarında varak, kum hatta kurşunu kul-lanıyonım. Bu malzemeler sayesinde resmim doku kazanıyor, bazı yerlerde kat gibi duruyor." Tarz olarak ise resimlerini şöyle anlatıyor Tarakçıoğlu: "Resimlerim figüratif ama sürrealist semboller de kullanıyorum. Geçmişe veya anlatmak istediğim konulara göndermeler var. Mesela özgürlüğü ifade etmek istersem kuş, duygusallığı ifade etmek istersem kadın kullanıyorum. Yani resmimi sürrealist, figüratif ve sembolist olarak tanımlayabiliriz." 'Şehirden izler görecekler' Sanatçı son 2.5 yılda üretmiş olduğu 52 tablosunun yer aldığı sergisine gelen izleyicilerin öncelikle nostaljiyi hissedeceklerini vurguluyor: "Yaşadığı şehirden izler, ayrıntılar görecek izleyici. Geçmişe ait şeyler aklına gelecek, belki geç­mişiyle yüzleşecek bir miktar. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir sergi bu diye düşünüyorum. Çünkü hem istanbul hem de hepimizin duyduğu bildiği notalar, ezgiler var tablolarda." Bu arada ekleyelim; serginin mekâm Deyim Sanat Galerisi artık daha büyük bir mekân. Galeri yakın bir zamanda yenilendi ve geniş bir alana kavuştu. Deyim, artık koleksiyonerliği özendirecek uygulamalarıyla birçok farklı proje gerçekleştirmeyi hedefliyor. Sergi 31 Mart'a kadar izlenebilir. Tel: (0212) 2862183 17 Mart 2008 Milliyet